Mandalar Ölürse Dünyanın Sayılı Günü Kalmıştır

Uncategorized
landscape nature winter grass

Einstein’ın şu “Arılar ölürse dünyanın sayılı günü kalmıştır.” sözünü duymayanınız yoktur. Bu söz bana her duyuşumda  sanki çok uzak bir geleceği tasvir ediyor gibi görünür, okur geçerim. Einstein mandalar için bir söz söyledi mi bilmem ama ben haddim olmayarak bu ünlü söz üzerinde biraz düşündüm ve konuya mandaları da bağlama ihtiyacı duydum. Amacım Einstein’ın bu sözüne mandalar üzerinden bir aciliyet duygusu katabilmek. Zira anladım ki gerçekleşmesi sandığım kadar uzak görünmüyor.

Sizce arıların ölümüne neler yol açıyor olabilir? Pek çok faktör var: Küresel ısınma, iklim değişikliği, kirlilik, tarım ilaçları, GDO’lu bitkiler vs. ve yok olan su kaynakları.

Arılar bal yaparken susarlar ve su içerler ve hem de kovandaki yavrular için kovana su taşırlar. Yani sadece çiçekler için uçmazlar, bilhassa yazın su için de uçarlar. Bal yapmak için çiçek nasıl şartsa su da şart.


Peki arılar tatlı suyu nereden bulurlar?

Derelerden, göllerden ve sulak alanlardan. İlk ikisini hepimiz biliyoruz. Üçüncü kaynak sulak alanlar; Fazla derin olmayan bir ekosistem, aynı zamanda pek çok kuşa ev sahipliği  yapan önemli bir doğal hazine. Doğal yaşam alanı sulak alanlar olan canlıların en tanıdık simalarından birisi de mandalar.

Çocukluğumuzda İstanbul’da bugün toplu konut yapılan yerlerde örneğin Kağıthane, Alibeyköy civarlarında sıklıkla mandalara rastlardık (bu arada ben yaşlı biri değilim, yani konu taze). Sulak alanların yok olmasının gözle görülür sonuçlarından birisi de yok olan manda varlığımız.

Küresel ısınma, kuraklık ve çölleşmeye yol açıyor. Sonuçta sulak alanlar kuruyor. Tarım ilaçları ve çevre kirliliği sulak alanlardaki yaşamı yok ediyor. Şehircilik adına sulak alanlar kurutulup, dolgu yapılarak toplu konut alanına çevriliyor (ki bunun bir adı da sivrisineklerle mücadele kapsamında bataklıkları kurutma çalışmasıdır).

Yakın geçmişte mandalarımızın yok oluşuna şahit olduk. Ve son yıllarda sebebi “öğrenilemeyen(!)” arı ölüm haberlerini de çokça işitmeye başladık. Kazdağları’nda bizim köyde de Ramazan Amcanın karakovanlarının tamamı geçen sene onun tabiriyle söndü.

Mandalar vakur bir biçimde kesimhaneye gittiler. En kötüsü “Ne olabilir dünyanın en doğal ve yüksek vasıflı sütünden ve en iyi kaymağından olduk, manda olmasa da olur, bize kutu süt yeter.” diyebilirsiniz.

Fakat mandaların gidişi sıranın arılar da olduğunun habercisi gibi geliyor bana. Sulak alanlar kurudu-kuruyor, mandalar da yok oldu; Sıradaki canlı hangisi olabilir? Arılar olmasın sakın..!

Bu yazı “2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü” münasebeti ile yazılmıştır.
Einstein’in sözü üzerine söz söyleme münasebetsizliği tamamen yazara aittir.