Manifesto

Uncategorized

Sömürgeciliğin kapitalizm adı altında modernize edildiği ve kapitalizmin en gelişmiş silahlarıyla bütün dünyayı köleleştirmek istediği bir çağda yaşıyoruz; ve bu istilanın tüm dünyaya hakim kılınmasının adı  da küreselleşme.

Gücü kutsayan batı uygarlığı insanlığa adalet, hakkaniyet ve barışın hakim olacağı bir dünya armağan edememiştir. Güç üreten araçların kutsanması hakikat fikrinin yok edilmesine, tabiatın tahrip edilmesine, medeniyetlerin köklerinin kurutulmasına ve tüketim köleliğine yol açmıştır.

Dünya büyük bir kaosun ve felaketin eşiğinden geçmektedir: İnsanlık küresel bir saldırı ile karşı karşıyadır. Temel insani ve ahlaki değerler ayaklar altına alınmış ve alınmaktadır.

 İşgaller, katliamlar, iç savaşlar ve doğa tahribatı bir türlü bitmek bilmemektedir.

    Gelinen noktada, adalete, hakkaniyete, merhamete ve sulhe dayalı bir medeniyet tasavvuruna  tüm dünyanın ihtiyacı bulunduğu ortadadır. Bu medeniyet yolculuğuna ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel  yönlerden hazırlanmak zorundayız. Bu hazırlık sadece teknik ve  maddi atılımlarla değil, köklü ve güçlü fikir, sanat, ilim, irfan ve hikmet atılımlarıyla da gerçekleştirilebilecektir.

Dünyanın içinde bulunduğu bu uygarlık krizi ve yeni bir medeniyet inşa etme sürecinde milletçe var olabilmemiz için inovatif fikir ve projeler üretme zorunluluğu, mühendislik mesleğinin bizlere yüklediği tarihi bir misyondur.